Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun Amasya’da muazzam bir haksızlık, edepsizlik ve hadsizliğe maruz bırakıldığını söyledi.

Başkan Kurt, “2015 yılı Davos zirvesine katılan dönemin Başbakanı, bu günün Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Sayın Ahmet Davutoğlu’na bir gazeteci sorar; Türkiye’nin hangi şehrine gitmemizi tavsiye edersiniz?

Bunun üzerine ‘nehrin, şehrin ve dağın insana ve kültüre canlı tesirini görmek için Amasya ve Mardin' e gidin’ der cevaben. Gerek manevi boyutu, gerek kültür ve medeniyet boyutu ile tam bir Amasya hayranı ve aşığı olan Sayın Davutoğlu’na kadim şehrimizde muazzam bir haksızlık, hiç hak etmediği bir edepsizlik ve benimde bizzat müşahede ettiğim bir hadsizliğe maruz bırakıldı.”dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’na yapılan saygısızlığı sert bir dille eleştiren Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, “Bir gün öncesinde üzerinde ‘Hoş Geldiniz’ yazılı pankart birilerince yerinden sökülüp alındı.

Beyazıt Camii Cuma namazı çıkışında bir kaç provokatörün yuhalamasına muhatap bırakılıp anında Akit TV’ye servis edilerek bir manada fiil üstlenilmiş oldu. Gerekçe neden CHP ve HDP ile ittifak kuruyormuşuz? Kendi yandaşlarına neden Perinçek ile yol yürüyorsunuz deme mertliğini göstermeyenlerin bize neden CHP ve HDP ilesiniz cehaleti gösterme cüretidir. Sanki bu siyasi partilere oy veren insanlar bu ülkenin vatandaşı değil, bu siyasi partilerin kurucu hamisi bu devlet değilmiş gibi bir akıl, mantık ve vicdan kıtlığı ile karşı karşıyayız. Ve elbette hükümetin ve ortaklarının birlikte ve başarı ile yürüttükleri düşmanlaştırma, ötekileştirme ve hain yaftalamalarının toplum değer ve dinamiklerini nasıl tahrif ve tahrip ettiğini, hoş görü ve kardeşliği zehirlediğinin bir ispatı niteliğinde tezahürüdür. Bunun planlı ve programlı bir provokasyon olduğu ve bunu ortaya çıkarmanın emniyet yetkililerinin namus, bölgede neden müdahil polis gücü olmadığını izah şeref ve haysiyet borcudur. Camiden çıkan, birlikte aynı kıbleye dönen, aynı istikamete yönelen ve aynı makama el açan insanların para ile provoke edilerek eski bir diplomat, akademisyen, mv, bakan, hariciyeci ve son seçilmiş başbakana karşı kışkırtmak bir insanlık suçu bir nefret suçudur. Bu vahamet bir an önce aydınlatılmalıdır. Sorumsuz sorumlular ya da sorumlu sorunlular tespit edilip hukuka hesap vermeleri sağlanmalıdır.

Diğer bir hususta; il ve ilçesine gelen devlet adamlarının devlet ve millet adına karşılama zorunluluğu olan devlet ricalinin nezaketten ve devlet adamı adabından uzak karşılamama tavrıdır.

Atanmış bir başbakanın kendine ve özellikle eşine gösterilen aşırı ihtimamın, abartılı hitabet, gayrı ciddi ve hatta cıvık tavır ile debdebe ve alayıvala sergileyenlerin son seçilmiş Başbakanı karşılamaması şahsa değil devlet ve devlet adamlığına yapılmış bir ayıp ve saygısızlıktır. Bu ayıba imza koyanları kınıyor, ayıplıyor ve istifaya davet ediyorum. Hiç kimse unutmasın; bir gün kar, bora ve fırtına sükûn bulacak. Sular çekilecek ve taşlar yerine oturacak. Karınca avlayanlar karıncaya yem olacak. Şerh olsun.” şeklinde konuştu.